Anoreksiya Nervoza Nedir

Anoreksiya Nervozayı kişinin kilo almaktan korkma hali olarak ifade edebiliriz. Süreç içerisinde bu durum kişinin oldukça fazla kilo kaybetmesine neden olur. Ancak kişi ne kadar zayıflarsa zayıflasın, bu zayıflık yeterli gelmeyecektir, çünkü kilo almak ya da kilo almaktan korkmak kişinin kendisine ve fiziksel sağlığına dair algısını olumsuz şekilde etkileyecektir.  Gelişim çağında olan kişiler, içinde bulundukları kiloyu normal olarak kabul etmez, vücudunu oldukça olumsuz algılar. Bu nedenle anoreksiya nervoza kişinin vücudunu algılaması ile değerlendirilen bir bozukluktur.

Dışarıdan bakıldığında bu kişilerin kilolarının oldukça az olduğu fark edilir. Aslında bakarsanız bunu bireyler de fark eder. Ancak ne kadar zayıf olurlarsa olsunlar tekrardan kilo almak, şişmanlamak onlarda yoğun bir endişenin ortaya çıkmasına neden olur. Yaşanılan bu kaygı ve endişe durumu ise kişinin dış görünüşüne, kilosuna daha fazla dikkat etmesine neden olur.

Gündelik yaşantımızı düşünecek olursak, bir bireyin benlik algısı çocukluk yaşantılarıyla oluşur. Kendisini çevresinden bağımsız olarak görmesi, kendini daha değerli hissetmesi, koşulsuz kabul edilmesi gibi durumları kapsar. Bu nedenle çevresinde var olan değişimler (mesleki, sosyal, akademik ya da bireysel) kişinin duruma yönelik algısını etkiler. Üzülür, sevinir, mutlu ya da mutsuz hisseder. Ancak anoreksiya nervoza bozukluğu yaşayan kişilerin benlik algıları tamamen bedenlerine yöneliktir. Kilo almak başarısızlık, yetersizlik ve değersizlik olarak görülür.  Anoreksiya nervoza şu belirtilerle ortaya çıkar;

  • Hastalığın başlangıç kısmında yemek yemeye direnç gösterme, yoğun ve çok katı bir diyet uygulama,
  • Fiziksel egzersizlere çok fazla zaman ayırma, aşırı hareketlilik,
  • Bilişsel ve hafıza problemleri, sebebi belli olmayan bedensel ağrılar,
  • Diş etlerinde bozulma gibi belirtilerle ortaya çıkar.

Anoreksiyası olan kişiler genellikle düşük benlik saygısına sahiptir, mükemmeliyetçiliğe eğilimlidir, başkalarının beklentilerini karşılamama konusunda endişelidir ve insanların onları nasıl algıladığı konusunda çok hassastır (Brauhardt ve diğerleri, 2014; Pieters ve diğerleri, 2007; Polivy). Bu faktörlerin bazıları, bazı ergenlerin gerçekçi olmayan bir beden arayışının da habercisidir (Ricciardelli ve McCabe, 2004).

Anoreksik hastaların ailelerinde ise rekabet ve başarıya karşı koruyucu ve duyarlı olma eğilimleri vardır.

(Yates, 1989, 1990)

Anoreksiya Nervoza Nasıl Tedavi Edilir?

Anoreksiya Nervoza, yeme bozuklukları arasında kişiyi en çok olumsuz etkileyen hastalık olarak ifade edilir. Kişide anoreksiyaya dair belirtilerin ortaya çıktığı fark edildiği anda erken bir şekilde tedaviye başlamak oldukça önemlidir. Tedavi sürecinde disiplinlerarası bir yaklaşım tercih edilmelidir. Kişinin yoğun şekilde kilo kaybı yaşaması bazı durumlarda yatılı tedaviyi zorunlu kılabilir. Bunun yanı sıra, ani bir şekilde yeniden beslenme davranışının da kişileri olumsuz etkileyebileceğini ifade edebiliriz. Anoreksiya Nervoza tedavi sürecinde ailenin de mutlaka iyileşmeye müdahil olması gerekir. Yoğun eleştirilere maruz kalan kişi tedavi sürecini yarıda bırakabilir, direnç gösterebilir. Bu nedenle aile ve sosyal çevrenin de kişinin motivasyonunu yükseltmek için destekleyici bir yaklaşım içinde olması gerekir. Diğer yandan beden algısına ve benlik algısına dair yerleşen yoğun ve derin olumsuz inançlar terapi sürecinde ele alınması gereken temel konulardır. Bilişsel Davranışçı Terapi ve Şema Terapi kişinin bedenine ve kendisine yönelik algısının tekrardan ele alınmasına yardımcı olacaktır. Son olarak ise gerektiği durumlarda (Anoreksiya Nervoza’ya eşlik eden obsesif kompülsif bozukluk, depresyon ya da farklı patolojik bir hastalık söz konusuysa) kişinin psikiyatrik bir süreç içinde ilaçlı tedavi de alması da gerekebilir.