Orta Çağ köylerinin birinde, ahali toplanmış ve bir şeytan tarafından ele geçirildiğini düşündükleri kişiyi merakla incelerler. Kimileri bu kişinin cadı olduğunu düşünürken kimileriyse şeytanın yeryüzündeki yansıması olduğunu düşünür. Ortaklaşa aldıkları kararın sonucunda bu canlıyı yok etmek için harekete geçerler. Esas durum ise çok sonraları ortaya çıkacaktır. Şeytan veya cadı olarak tanımladıkları kişinin esasında Obsesif Kompulsif Bozukluktan mustarip olduğunu anlaşılır. Yıllar sonra Shakespeare’in Macbeth’inde işlenen cinayette; Macbeth cinayet işledikten sonra her gece ellerindeki gerçek olmayan kan izlerini gördüğü için eski hayatına asla devam edemez (Eyüboğlu, 1967).

Obsesyon sözlükte “yanlış olduğu bilindiği halde engellenemeyen, mantık ve muhakeme ile uzaklaştırılamayan, arzu edilmeyen saplantılı fikirler” olarak tanımlanmaktadır (Köknel, 1995). Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) bireyin hayatında akademik ve sosyal fonksiyonlarında ciddi sıkıntılara neden olan, bunaltıcı bir şekilde yineleyici düşüncelerden ve bu düşünceleri engellemek için tekrarlı bir şekilde devam eden zihinsel eylem ve davranışlardan oluşur. OKB tanısı almayan insanların yüzde seksen veya doksanında da benzer obsesif semptomlar görülür, fakat gündelik hayatımızda gerçekleştirdiğimiz ellerimizi yıkama ve kaldırımdaki taşların çizgilerine basmadan yürüme gibi davranışlar düşünerek

Obsesif Kompulsif Bozukluk istenmeyen bir şekilde gerçekleşen, bizleri zorlayan obsesif düşüncelerin rahatsız edici bir şekilde bireyde yaşanmasıdır. Bu rahatsız edici yinelenen düşüncelere eşlik eden, onları önlemeye yönelik olan davranışlara ise kompulsif davranışlar denir (Steketee ve Barlow, 2002). Obsesif ve kompulsif olarak nitelendirdiğimiz bu davranış ve düşünceler; bizlerin ruh halini, yaşamsal faaliyetlerini, aile düzenimizi, arkadaşlarımız ile olan ilişkimizi, sosyal hayatımızı ve ekonomik durumumuza kadar varan geniş yelpazede olumsuz etkiler içerir (Butcher, 2011). Obsesif düşünceler ve zorlayıcı davranışlar (yani kompulsiyonlar), yaşam tarzımıza ısrarla müdahale ettiklerinde veya psikolojik acıya neden olduklarında normallik ile bozukluk arasındaki ince çizgiyi aşarlar.

Bir kapının kapalı olup olmadığını kontrol etmekte bir sorun yoktur, ancak on kez kontrol etmek pek normal sayılmayabilir. Ellerimizi yıkamamız da gayet normal bir davranışken, cildi tahriş edene kadar çok sık yıkamak pek normal sayılmaz.

Obsesyon nedir?

Obsesyon kişinin aklında bulunmasına engel olamadığı veya uzaklaştıramadığı düşüncelerdir. Kişinin isteği dışında gelişen ve mantık dışı olarak değerlendirilen bu düşünceler, yoğun sıkıntı ve endişeye neden olurlar. Bu düşünceler bireye mantıklı gelmemesine rağmen inatçı bir şekilde tekrarlar ve kişi bunları düşünmeden duramaz (Sağlam, 2007). Birey bu düşünceleri başka davranışlar ile gidermeye çalışır, ilerleyen zamanda kişi bu düşüncelerden korkmaya başlar ve daha ağır-yineleyici davranışlar ile baskılamaya çalışır (Köroğlu, 1995).

Kompulsiyon nedir?

Obsesyonların davranışlara dönüşmesine kompulsiyon diyoruz. Kendi içerisinde kuralları olan, sürekli tekrarlayan anlamsız fakat amaçlı olmayan davranışlara kompulsiyon denmektedir (Rosqvist ve Norling, 2008). Obsesyonlar istemsiz bir şekilde varolan düşünceler iken kompulsiyonlar istemli bir şekilde gerçekleştirilen davranışlardır. Kompulsiyonların görevleri obsesyonlar sonucunda oluşan endişeyi azaltmaktır. Birey obsesyonları azaltabildiğini öğrendikçe kompulsiyon davranışları güçlenir ve tekrarlayıcı bir hale bürünürler (Salkovskis ve Kirk, 1989).

Örnek vaka 1

Obsesif kompulsif bozukluktan muzdarip eski bir profesyonel basketbol oyuncusu Royce White, elde ettiği büyük servetiyle kocaman bir malikanede yaşama şansı elde ettiğini bir röportajında anlattı. Fakat bir malikane sahibi olarak yeni hayatında üstlenmesi en zor şey konusunda şu açıklamayı yaptı: “bu evde yaşamanın en zor kısmı evi dolaşırken hiç kullanmadığım odalarda biriken tozu fark edip sonrasında buna takılıp anında onu temizlemek için yarım saat harcamam gerekmesi” (Wrenn, 2012).

.

Örnek vaka 2

Ünlü futbolcu David Beckham obsesif kompulsif eğilimlerinden bahsederek nesneleri çiftler halinde sıraya koyduğunu ve mobilyaları sürekli yeniden düzenlemek için saatler harcadığını anlattı (Adams, 2011).

DSM-5 tanı ölçütleri

DSM-5’e göre Obsesif Kompulsif Bozukluğun tanı kriterleri şunlardır; 

A- Takıntıların (obsesyonların), zorlantıların (kompulsiyonların) ya da her ikisinin birlikte var olması. 

Takıntılar (obsesyonlar) (1) ve (2) ile tanımlanır: 

  1. Zorla veya istenmeden gelen çoğu kişide belirgin bir kaygı ya da sıkıntıya neden olan, yineleyici ve sürekli düşünceler.
  2. Kişi, bu düşüncelere aldırmamaya ya da baskılamaya çalışır; bunları başka bir düşünce ya da davranışla etkisiz hale getirmeye çalışır (bir zorlantıyı yerine getirerek).

Zorlantılar (kompulsiyonlar) (1) ve (2) ile tanımlanır: 

  1. Kişinin takıntısına tepki olarak ya da katı bir biçimde uyulması gereken kurallara göre yapmaya zorlanmış gibi hissettiği yinelemeli davranışlar (örneğin el yıkama, düzenleme, denetleyip durma) ya da zihinsel eylemler (örneğin dinsel değeri olan sözler söyleme, sayı sayma, sözcükleri sessiz bir biçimde yineleme). 
  2. Bu davranışlar ya da zihinsel eylemler; yaşanan kaygı ve sıkıntıdan korunma, bunları azaltma, korkulan bir durumdan sakınma amacı ile yapılır. Ancak bu davranışlar ya da zihinsel eylemler, koruması gereken durumlarla gerçekçi bir biçimde ilişkili değildir ya da aşırı bir düzeydedir. 

B- Takıntılar ya da zorlantılar kişinin zamanını alır ya da klinik açıdan belirgin bir sıkıntıya ya da toplumsal, işle ilgili alanlarda ya da önemli diğer işlevsellik alanlarında işlevsellikte düşmeye neden olur. 

C- Takıntı-zorlantı belirtileri, bir maddenin (kötüye kullanılabilen bir madde, bir ilaç) ya da başka bir sağlık durumunun fizyolojisi ile ilgili etkilerine bağlanamaz. 

D- Bu bozukluk, başka bir ruhsal bozukluğun belirtileri ile daha iyi açıklanamaz.

Türk Psikologlar Derneği’nin yıllar içerisinde yaptığı araştırmalar sonucunda Obsesif Kompulsif Bozukluk rahatsızlığına sahip olan kişi sayısının her yüz kişiden iki veya üç olarak açıklanabileceği ortaya çıkmıştır. Fakat hafif belirtilere sahip olan, bu belirtilerinden çekinen, yıllar boyunca süren kompulsif davranışlara alışmış olan bireyler sağlık hizmetlerine başvurmadığı için bu sayının daha yüksek olduğu düşünülmektedir (Köroğlu, 1995).

Günümüzde OKB belirtisi gösteren bireylerin birçoğunun sağlık hizmetleri yerine başka kişi veya kuruluşlara başvurması bu rahatsızlığın görülenden daha az olduğu gibi bir yanılgı oluşturmaktadır. Toplumda görülen “temizlik onun huyu” gibi düşünceler sebebiyle bulaşma obsesyonu ve temizleme kompulsiyonu bir rahatsızlık olarak algılanmamaktadır. Bu da kişinin bu semptomlara ömrü boyunca alışmasına sebep olmaktadır (Uğuz vd.,2007).

Obsesif Kompulsif Bozukluklara neden olduğu düşünülen faktörlerin başında psikososyal etkenler gelir. Psikososyal etkenlerin yanı sıra genetik etkenlerinde OKB’nin oluşması veya artarak etkisini göstermesinde bir etken olarak görülmektedir (Atkinson vd., 1995).

Obsesyon alt türleri

  • Bulaşma-Kirlenme Obsesyonu: Bireyin tuvalete girdiğinde üzerine idrar sıçramış olabileceği, biriyle tokalaşsa veya kapı kolunu tutsa mikrop bulaşabileceği, nesnelere dokunduğunda idrar, dışkı, meni veya mikrop bulaşabileceği gibi düşüncelerinin olmasıdır (Tükel, 2000).
  • Patolojik Şüphe/Kuşku Obsesyonları: Kişinin bir eylemin yapıldığından emin olmamasına kuşku obsesyonu denmektedir (Tükel, 2000). Bu tarz obsesyonları olan kişi fişi çektiğinden, kapıyı kapattığından ve buna benzer durumlardan emin olamama gibi durumlar yaşamaktadır (Tan, 2013).
  • Somatik Obsesyon: Bedensel obsesyonlar arasında en fazla görünen obsesyon türü hastalık kapma obsesyonudur. Bu hastalar en ufak bir rahatsızlığı dahi bir felaket olarak düşünmektedirler (Koyuncu, 2012).
  • Düzen ve Simetri Obsesyonu: Eşyaların simetrik ve düzenli olmamasından rahatsızlık duyma şeklinde obsesyonlardır (Tan, 2013).
  • Saldırganlık/Zarar Verme Obsesyonları: Bu insanlar çevredekilere zarar vermekten korkmaktadırlar.
  • Cinsel Obsesyonlar: Cinsel obsesyonlar, istenmeyen cinsel içerikli davranışlarda bulunacağı endişesini içerir.
  • Büyüsel Düşünce ve Batıl İnanç Obsesyonları: Bu tarz obsesyonlarda kişi aklına gelecek kötü şeylerin gerçekleşmesinden korkmaktadır (Tükel, 2000).
  • Dini Obsesyonlar: Tanrı, günah ve bir dini davranış ve bağlılığın yeterliliği konusunda kalıcı şüphelere sahip olma eğilimi ile karakterizedir.
  • Biriktirme Obsesyonları: Çoğu zaman istifçilik sonucu evlerin veya işyerlerinin dolması ve işlevini görememesi gibi durumların göründüğü obsesyonlardır (Şahin, 1997).
  • Diğer Obsesyonlar İçeriğinde bir şeyler kaybetme, bilme veya hatırlama ihtiyacı, doğru şeyi söylememe ve bazı şeyleri söyleme korkusu olan obsesyonlar, dehşet içermeyen istenmeyen görüntüler içeren obsesyonlar, anlamsız sesler, kelimeler ve müzik duyma, uğurlu/uğursuz sayılar, özel anlamlı renkler ve batıl itikatlara dayalı obsesyonlar sayılabilir. (Karamustafalıoğlu vd, 1993)

Kompulsiyon Alt Tipleri

  • Yıkama /Temizleme Kompulsiyonları
  • Kontrol Etme Kompulsiyonları
  • Tekrarlayıcı Törensel Davranışlar
  • Sayma Kompulsiyonları
  • Sorma-Anlatma Kompulsiyonları
  • Simetri ve Düzen Kompulsiyonları
  • Biriktirme Kompulsiyonları
  • Diğer İnsanları İçeren Törensel Davranışlar
  • Diğer Kompulsiyonlar